GÜZELDAL MÜZİK
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

GÜZELDAL MÜZİK

GÜZELDAL MÜZİK PAYLAŞIM PLATFORUMU, )
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Avrupalıların tespitleri !

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
GÜZELDAL
SUNUCU SAHİBİ
SUNUCU SAHİBİ



Mesaj Sayısı : 284
Kayıt tarihi : 28/10/09
Yaş : 35
Nerden : SAMSUN

Avrupalıların tespitleri ! Empty
MesajKonu: Avrupalıların tespitleri !   Avrupalıların tespitleri ! EmptyÇarş. Ekim 28, 2009 6:50 pm

Avrupalıların 200-300 yıl öncelerinde Türklere ilişkin tespitlerinden


ERDEMLİYDİK: Kimsenin malına, mülküne göz dikmez, Kimsenin namusuna yan bakmazdık. Hırsızlık nedir bilmez, dilenciliği meslek edinmez, kimseyi de küçümsemezdik; irtikap, ihtilas, rüşvet, zimmet, fuhuş, bu kavramlar türklerin beyinlerinde yoktu.

DÜRÜSTTÜK: Bir zamanlar, Londra Ticaret Odası 'nın en görünür yerinde şöyle bir tavsiye levhası asılıydı: "Türklerle alışveriş et, yanılmazsın."

İTİBARLIYDIK: Bir zamanlar, Hollanda Ticaret Odası 'nın toplantılarında oylar eşit çıkınca, Osmanlılarla alışverişi olan tüccarın oyu iki sayılır, onun dediği olurdu.

TEMİZDİK,ÇEVRECİYDİK: Kurak günlerde ücretle adamlar tutup sokaktaki ulu ağaçları sulatır, göçmen kuşların yorgunluk atması için, saçak altlarına kuş sarayları yapardık.sokaktaki kedi ve köpekler için et tahsisi vardı. yaban da yaşayan hayvanlar yalasın diye ormana tuz konurdu.

HARAMA EL SÜRMEZDİK: Fransız müellif Motray, 1700'lerdeki halimizi şöyle anlatıyor: "Türk dükkânlarında hiçbir zaman tek meteliğim kaybolmamıştır, ne zaman bir şey unutsam, hiç tanımadığım dükkâncılar, arkamdan adam koşturmuşlar, hatta birkaç kere Beyoğlu'ndaki ikametgâhıma kadar gelmişlerdir."

MEDENİ İDİK: İngiliz sefiri Sir James Porter ise, 1740'ların Türkiye'si için şunları söylüyor: "Gerek İstanbul'da, gerekse imparatorluğun diğer şehirlerinde hüküm süren emniyet ve asayiş, hiçbir tereddüde imkân bırakmayacak şekilde ispat etmektedir ki, Türkler çok medeni insanlardır."

DOĞRULUKTAN YANAYDIK: Fransız generallerden Comte de Bonneval ise, şu hükmü veriyor: "Haksızlık, murabahacılık [aşırı kâr koyma, tefecilik], inhisarcılık [tekelcilik] ve hırsızlık gibi suçlar, Türkler arasında meçhuldür... Öyle bir dürüstlük gösterirler ki, insan, çok defa Türklerin doğruluklarına hayran kalır."

HIRSIZLIK NEDİR BİLMEZDİK: Fransız müellif Dr. Brayer, 1830'ların İstanbul'unu getiriyor önümüze: "Evlerin kapısının şöyle böyle kapatıldığı ve dükkânların çoğunlukla umumî ahlâka itimaden açık bırakıldığı İstanbul'da her sene azami beş-altı hırsızlık vakası görülür." Ubicini, Dr. Brayer'i şöyle doğruluyor: "Bu muazzam payitahtta dükkâncılar, namaz saatlerinde dükkânlarını açık bırakıp camiye gittikleri ve geceleri evlerin kapısı basit bir mandalla kapatıldığı halde, senede dört hırsızlık vakası bile olmaz. "

NAZİKTİK Edmondo de Amicis isimli İtalyan gezgini, yine 1880'lerin "biz"ini anlatıyor bize: "İstanbul Türk halkı Avrupa'nın en nazik ve en kibar insanlarıdır. Sokakta kavga enderdir. Kahkaha sesi, nadirattan işitilir. O kadar müsamahakârdırlar ki; ibadet saatlerinde bile camilerini gezebilir, bizim kiliselerde gördüğünüz kolaylığın çok fazlasını görürsünüz."

ÖRNEK GÖSTERİLİRDİK: Türkiye Seyahatnâmesi'yle meşhur Du Loir'un 1650'lerdeki hükmü şöyle: "Hiç şüphesiz ki, ahlâk bakımından Türk siyasetiyle medeni hayatı bütün cihana örnek olabilecek vaziyettedir."

HAYATA KARŞI SAYGILIYDIK: Bu konuda dilerseniz Elisee Recus 'u dinleyelim, bize 1880'lerdeki halimizi anlatsın:
"Türklerdeki iyilik duygusu, hayvanları dahi kucaklamıştır. Birçok köyde eşekler haftada iki gün izinli sayılır... Türklerle Rumların karışık olarak yaşadığı köylerde ise, bir evin hangi tarafa ait olduğunu kolaylıkla anlayabilirsiniz. Eğer evin bacasında leylekler yuva yapmışsa, bilin ki o ev bir Türk evidir."


HAYIRSEVERDİK: Comte de Marsigli'yi tekrar dinleyelim: "Yazın İstanbul'dan Sofya'ya giderken dağlardan anayol üzerine inmiş köylülerin, yolculara, bedava ayran dağıttıklarına şahit oldum." Aynı müellif, ceddimizin hayırseverlikte fazla ileri gittikleri kanaatindedir. Şöyle diyor: "Fakat şunu da ifade etmeliyim ki, bu hareketlerinde biraz fazla ileri gitmektedirler. İyiliklerini yalnız insan cinsine hasretmekle kalmayıp, hayvanlara ve hatta bitkilere bile teşmil ederler." Bu tespiti, İslâm ve Türk düşmanı Avukat Guer misallendiriyor: "Türk şefkati, hayvanlara bile şamildir" dedikten sonra şu örneği zikrediyor: "Hayvanları beslemek için vakıflar ve ücretli adamları vardır. Bu adamlar, sokak başlarında sahipsiz köpeklere ve kedilere et dağıtırlar...ormanlarda yaban hayvanları için tuz koyarlar, Sokaktaki ağaçların kurumasını önlemek için bir fakire para verip sulatacak kadar kaçık türklere bile rastlamak mümkündür..." "Kaçık"lığın ölçüsünü de veriyor adam: "Birçokları da sırf azad etmek için kuşbazlardan kuş satın alırlar. "



"Bizde, o zaman var olup da bugün olmayanı yeniden nasıl buluruz?"

Toplum olarak nasıl yaşamamız gerektiğini, nasıl yaşadığımızı bizlere hatırlatan, bildiklerimizi beyinlerimizde tazeleyen sevgili kardeşim, değerli dostum Adem Kahraman Beye şükranlarımı sunuyorum. Hiç bir değişiklik yapmadan siz okuyanların da beğenisine sunuyorum. Saygılarımla...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://guzeldalmuzik.yetkin-forum.com
 
Avrupalıların tespitleri !
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
GÜZELDAL MÜZİK :: MUHABBET & EĞLENCE :: SOHBET SALONU-
Buraya geçin: